13 Temmuz 2012 Cuma

Mormons

Ne kadar gey Mormon izlediysem filmlerde, dizilerde; hep sempati duydum kendilerine ve favori karakterim oldular. Pek nadir rastlanan bir grup insan bu gey Mormonlar. Evlilik öncesi cinsel ilişkinin hâlâ tabu olduğu nadir denominasyonlardan olan Mormonizm'in eşcinsel üyelerini bağırlarına basmalarını beklemezdik zaten. LDS(Latter Day Saints*) kilisesi eşcinsel aktiviteden kaçındıkları sürece eşcinsellerin Mormon kalabilmelerine izin verse de, 'açık' Mormonların sadece %10'u Mormon kalıyormuş. İşte bu kalanlar da insecure mu insecure, şeker mi şeker, iki arada bi derede kalmış, saçları okşanıp "Ne yanlış ne de yalnızsın" denilesi insanlar oluyolar gözlemlerime göre.


Angels in America'dan kalp eriten bu sahnede Joe (tuhaf bir kadınla tuhaf bir evlilik sürdüren Mormon'umuz) büyük ihtimalle tam da ilk defa gerçekten aşık olmuşken, sevgilisi Lou'nun AIDS'li eski sevgilisini özlediğini ve ona döneceğini söylemesi üzerine "Anything. anything... Whatever you want, I could give up anything." diyerek Mormon kültürünün parçası 'koruma' sağlayan iç çamaşırı temple garment'ı buz gibi soğukta çıkarıp o iç burkan sesiyle yalvarmaya devam eder... İç burkulur tabi. 'Cumhuriyetçi' de olsa, bir avukat olarak kötü insanların manipülasyonu veya kendi iç savaşı nedeniyle hukuksal anlamda hatalı hükümlerin yolunu açmış da olsa, Joe çok iyi bir insandır; Lou'da olduğunu söylediği o 'good heart'ın âlâsı vardır bu adamda. 


Latter Days'de ise bir out and proud party freak geyle bir Mormon geyin aşkı konu. Mormon karakter burda da sarışın ve kaslı, bu yüzden duyduğum bu 'sempati' aslında hiç de duygusal değil de tamamen genital bi sempati mi diye düşünmedim değil, ama sonra ikisinin de birer faktör olduğunda karar kıldım. Filmde bir sahnede Mormon party boy'a "I know how retarded you think I am" der Mormon düşünce tarzına istinaden ve devam eder: "Don't you believe in anything? Tell me, you tell me one thing in your life beyond a shadow of a doubt that you really believe."  Bir ateist olarak bir tanrıya veya kutsal bir güce inancın anlamlı bir hayat için gerekli olduğunu ve hatta insanın içsel bi özelliği olduğunu savunan yaratılışçılardan hiç haz etmesem de, esasen haz etmediğim şey akıbeti zararlı, ölümcül olabilen düşünceler/inançlar. Bir insan geyse ve biraz entelektüelse, bütün önyargılardan sıyrılabilmiş demektir, o yüzden bu güzel insanın tanrı/dini inancının kimseye zararı olmaz, hatta çok sweet'tir - şekil 2-a'da görüldüğü gibi. Resmettiğim bu sahne ise tedirgin bir öpüşme sahnesi and don't we just love those...

Kısacası, gey Mormonlar yoğun bir ahlâk eğitimiyle büyüyen, ama, well, gey olan küçük minik dadlu yaratıklar ve onları seviyoruz!! Ne kadar hep reddettiğimi söylesem de ben de Türk ahlâkıyla yetiştiğim için seviyorum belki onları, belki sadece sarılmak istiyorum, neyse ne, SEVİYORUM ULAN!

Mormonlarla alakalı bu yazımı Broadway'de tam anlamıyla patlayan, yine South Park dizisi ve müzikal filmini yaratan Trey Parker ve Matt Stone'un yarattığı Book of Mormon'dan bi performansla kapatmazsam olmazdı... İşte Andrew Rannells'dan "I Believe":


* Latter Day Saints, Mormonizm'in başlangıcı hakkında ipucu veren bir isim. Latter ikinci demek İngilizcede; İkinci Gün Azizleri de 1820'lerde New York'ta vahiy aldığı söylenen Joseph Smith ve bu yeni dini yaymaya çalışan mişıneriler için söyleniyor. GO JOSEPH SMITH THE PROPHET! MORMONISM FTW!
NOT: Andrew Rannells'ın başrol paylaştığı, evlatlık almaya girişen bir gey çifti ve taşıyıcı anneyi konu alan yeni Ryan Murphy dizisi "The New Normal"ı kaçırmayın! Eylül'de kickasstorrents.com'da! ^^

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder