31 Ocak 2012 Salı

SMASH

The Beginners'da baba oğluna açılırken diyordu ya: "I don't want to be just theoretically gay, I want to do something about it." İşte ben ordaki 'theoretical gay'in sözlükteki ilk anlamıyım. Böyle bildiğin, Dr. Sheldon Cooper ne kadar teorik fizikçiyse ben de o kadar teorik geyim. Artık çok da küçük sayılmayan, ama yasaların çocuk gördüğü yaşım olan 17'ye göre baya bi gey medya tükettim fakat siberalemden sıyrılıp realiteye dönünce dünyanın en bakir insanıyım. Ne 'sonradan yüz kızartan bir öpücük', ne 'tuvalette 'hetero' arkadaşa yapılan gizli saklı bir handjob', ne de bir 'doctor visit gone wild' vakası; hiçbirini yaşamadım. Ha şikayet ediyor muyum? Hayır. Az biraz bi hopeless romanticlik var bende, o yüzden şu an için mutluyum teorikliğimle.
Bu yazının başlığı olan "SMASH" de o bahsettiğim geniş gey medya repertuvarıma yeni kattığım bir dizi. Gey medya kategorisine sokmamın yanlış olduğunu düşünmek isterdim ama hadi itiraf edin, bir Marilyn Monroe müzikali hazırlamaya girişen gey bir besteci ve bir lirisistin, super-gay dansçıların seksi danslarıyla, müzikle, Broadway'le dolu maceraları daha çok geyleri çekiyor. Ama yine de bir Glee değil geylikte. Her neyse, dizinin pilotunu çok beğendim. Glee'den daha fazla zevk alacak mıyım bilmiyorum, ama 'ne olacağını' daha çok merak edeceğim kesin. Glee gibi bazen abartıp anaakım 'megastar'lara tributeler falan yapmayacağını, hep 'kalite' takılacağını bilmek de güzel. Oturaklı, devamlılığı olan, lezzetli bir drama olacak gibi duruyor. British jönleriyle, harbi harbi müzikal tiyatronun içinden insanların elinden çıktığı belli olan orijinal şarkılarıyla, eğlenceli diyaloglarıyla, kalabalık dans numberlarıyla ve aktörlerin fevkaladenin fevkindeki sesleriyle evlere Broadway servisi adeta. Favori karakterim Tom; kanım ısındı kendisine fena bir şekilde. Ayrıca IVY FOR MARILYN! GO IVY!
*Tek bi şey: tam da Ellis karakteri hakkında içimden "GAAAY, YAAAY" diye geçirirken --Tom da "cute" demişken-- Debra Messing'in karakteri "straight, SO straight" demesin mi? Nasıl straight ya, benim gaydarımın açısı falan mı bozuldu n'oluyoruz? İşte subject matter:


Bunun neresi 'SO STRAIGHT' Spagetti aşkına?? Şimdi daha da emin oldum, gaydarım bozuk falan değil, Julia'nınkinde bi sorun var. Zaten bölüm ilerledikçe Tom ve soldaki güzellik abidesi, aralarında gelişecek bir affair'in ilk adımları niteliğinde sahneler paylaştılar. Hadi hayırlısı, merakla bekliyoruz ikinci bölümü.

17 Ocak 2012 Salı

my sexual adventure vol.1

Geçen gün, üreme sistemimin ilk aktive olduğu zamanları hatırlamaya çalıştım oturup. "Marjinallik olsun diye gey porno izliyolar, sonra alışıyolar, buna da eşcinsellik diyolar" gibi anti-gey söylemleri hakkında düşünürken yaptım bunu.
Hafızamdaki en eski 'cinsel' hatıra, bir beş veya altıncı sınıf öğrencisine dair. Uzanmış yatağıma, kitap okuyorum -- büyük ihtimalle Harry Potter-- ama konsantrasyonum kitaptan ziyade, biraz daha müstehcen içerikli görüntüler üreten hayalgücümde. Bu pornografik rüyaların içeriksel kategorisini hatırlamıyorum açıkçası, ama slip donumun içindeki hafif sert penisimin verdiği o hoş hisse hayret ettiğim, ve beni rüyanın içeriğinden çok, söz konusu şirin organın bu marifetinin şaşırtıcı gerçekliğinin heyecanlandırdığı zamanlardan aklımda kalan tek hatıra bu. İçeriği konusunda, mantık sınırları içinde bi tahminde bulunacak olursam, bi threesome'dı bence. Bir MMF threesome. Ahıhıh :D Ordaki F de sosyetenin zorla oraya sokuşturduğu bi kızcağız işte. No, but seriously, karışık bi şeyler olmalı, çünkü bu anıyı anımsadığımda bi 'kafa karışıklığı' domine ediyor hissettiklerimi... Gerçi düşününce, plain old bi gey seks, bi BJ hatta üst dudaktan bir (gey) peck bile pre-ergen kafamı karıştırmaya yetmiştir, o yüzden MMF, FFM falan, böyle allengirlere girmeye gerek yok. Gey olan herhangi bi seksüel aktiviteydi işte bu daydream'in içeriği.
Neyse, daha net, baya bi net hatırladığım bi şeyse o tarihten sonraki kirli rüyalarımın içeriğinin tamamen gey olduğu; bunlarınsa ezici çoğunluğunun hunkların oynadıkları olduğu. "Ben bir erkeğim, am-göt-meme üçlüsü beni çıldırtmalı!" diyen, çoğunluk yalakası, norm sempatizanı, fake kişiliğim DNA'ma kafa tutamadı. Çünkü DNA'mda şunlar encode edilmişti çoktan: 'HUGHJACKMANCHEYENNEJACKSON'. Çok mu büyük konuşuyorum? Bilmiyorum, ama illa annem ve/veya babam gey olcak diye bi kaide yok, HUGHJACKMANCHEYENNEJACKSON'daki harfler gayet tabii bir kadın ve bir erkek ismi için bir anagram olabilir. Olamaz mı? Rastgele dizilim, krossing-over... Olur olur, bal gibi olur. Ki hani, annem veya babam da gey olabilirler; "sevişmişler, belli ki gey değiller" nosyonu, ancak cinsiyet işaretlerken kutuların ortasını işaretlemeyi öneren zihniyetin bir diğer sıçıntısı (bu kelimeyi de hiç sevmem ama cuk oturdu sanki?) olabilir. Hatta düşününce, babam zamanında homofobik bi laf etmişti; yoksa...? Annem de bilinçsiz bi homofobik olduğunu bugün televizyonda tasarımcı Hakan Akkaya'nın gey lisp'iyle ölümüne dalga geçerek üzücü bi şekilde kanıtladı. Bana da coming outumun ne kadar zor olacağını bir kez daha hatırlattı. Lakin kadınlarda bastırılmış eşcinsellik nasıl teşhis edilir emin değilim, bu yüzden annemin bi lezbiyen olduğundan şüphelenemiyorum pek.
Yazı trajik bi TL; DR hadisesine dönmeden birkaç görselle süsleyip veda edeyim:

                                                 MY DNA